23 Haziran 2011 Perşembe

Wimbledon 2011: Geri Dönüş Efsaneleri

- Gonzo. Son bir senede Sırbistan'da aldığı tuhaf galibiyeti saymazsak aktıldığı her turnuvada ya dökülen ya sakatlanan Gonzo. Yaşı 31'e dayanan Şilili tenisçi Wimbledon'da ilk turda yarı baygın hali bile tuhaf ve tehlikeli olan Dolgopolov'u 4 sette geçtikten sonra yaşıtı De Voest'u 3 sette geçti. Şililinin buaradaki en büyük başarısı 2005'teki çeyrek finali. İyi geçirdiği 2009 yılında burada 3. turda elendiğini düşünecek olursak başarısı biraz daha anlamlı görünüyor.

-Venus. İlk turu fırtına gibi geçtikten sonra ikinci turda Date-Krumm ile oynadı. Kimiko'ya ayrıca değineceğim. 3 saati bulan ve şu ana dek oynanan en zevkli maçlardan biri olan bu maçı da alarak 3. tura gitti Venus. Abla Williams geçen sezonun sonunda ara verdikten sonra Avustralya Açık'ta oynamak istediyse de acı içinde kazandığı maçından sonra çıktığı ilk maçta turnuvadan çekilmek durumunda kalmıştı. Venus de Gonzo gibi 31'e merdiven dayadı.

-Serena. Defalarca yazıldı, tekrar uzun uzun anlatmaya gerek yok ama sakatlığını ölümden dönme mertebesine getirerek bu alanda rekora imza attı desek yeridir. ATP'de 8-9 ay ara veren isimlerin bir maç kazanana kadar en az 3 turnuva beklemesi gerektiğini göze alırsak Serena'nın oynadığı turnuvalarda aldığı galibiyetler daha da anlam kazanıyor. Serena hala üzerindeki pası atamadığı halde turnuvada ilerlemeye devam ediyor. Bugün bir Jankovic'in yapamadığı şeyler bunlar.

-Ve Kimoko. Aslında bu turnuvada değerlendirmemek lazım ama 12 yıl aradan sonra tam anlamıyla sıfırdan başlayıp 2 seneden kısa sürede ilk 100'e girebilmesi çok şey ifade ediyor. Onu da geçtim, gerçekten güzel oynuyor. Hataları fazla biraz ama bir maçına denk gelirseniz kaçırmayın, izleyin. Farklı kaybettiği maçlarda bile izleyenlere keyif verebilen ender isimlerden.

1 yorum:

mehmet kerim dinar dedi ki...

ben serena ve venüs'ün uzun süre tenise ara verseler bile, oynadıklarında kısa sürede başarıyı tekrar yakalayabilmelerini , onların oyun stillerinin güç ve kuvvete dayalı ve unutulmayacak bir yapıda olmasına bağlıyorum , Gonzo'nun başarısı ve oyunu biraz şans , Kimiko'nun ise akılcıl oynama tarzı ve yaşıyla ilgisiz olan vücut esnekliğiyle gerçekleşiyor bence