4 Temmuz 2010 Pazar

Toprak ve Cim


Sezon sonu turnuvasi yaklasirken oyuncular icin tanitim videolari hazirlanmisti ATP tarafindan. Standart sorulardan biri olan "Favori zeminin?" sorusuna "Toprak ve cim." demisti Rafa.

Nadal'a hep cimde basarili olamayacagi on yargisi ile yaklasilirken 17 yasinda Wimbledon"da 3. tur gordugu gercegi atlaniyordu. 2005'te Roland Garros'u kazandiktan sonra daha buyuk bir kitlenin dikkatini cekti ve ayni yil Wimbledon'da ikinci turda elendigi icin cimde iyi oynayamayacagi varsayildi. Oysa bana gore Nadal eskiden beri sadece toprak degil, cimde de etkili olabilecek bir oyuna sahipti.

Nadal katildigi son 4 Wimbledon'da final gordu ve bugun itibari ile bunlarin ikisini kazandi. Bugunku mac cok zevkli degildi, Nadal cok dengesiz bir performans gosterdi. Berdych elinden geleni yapti ama o da cok heyecanliydi. Sette ve macta kalmak icin servis atarken cok belli oldu bu heyecani ve hep setlerin sonlarinda servis kirdirdi. Nadal ise kritik oyunlarda iyiydi, ama dedigim gibi genel olarak dengesizdi. Zaten bu turnuvayi da kendisi icin "atipik" sayilacak bir bicimde goturdu. Yarim saat antreman yaptigi gunler, sakatligi icin uygulayacagi tedaviden bahsettigi basin toplantilari oldu. US Open hazirliklari ile ilgili bilgi verdi ki Nadal bir turnuvayi oynarken baska turnuvalar hakkinda konusmaz genelde. Ama akli baska yerlerde gibi olsa da turnuvayi iyi idare etti bu sefer. "Ne olursa olsun" demedi, ihtiyaci oldugunda az antreman yapti, dinlendi, odem gidericilerle dizindeki agriyi azaltmaya calisti ve en onemlisi kendine daha cok guvendi Rafa...

Sonucta gecen yil Wimbledon finalini izlerken sunucularin "Galiba, malesef, kariyeri bitti" dedikleri Rafa, bugun sampiyon oldu...

7 yorum:

Erman Tüneri dedi ki...

Zemin çim mi =) Hadi canım .Roland Garrostan bi fark yok hele turnuva sonuna dogru tamamen topraga dönüyor

kirpi dedi ki...

Cimin dogasi bu..Seneelrdir boyle..Yapacak bir sey yok..:)

Kendi dedi ki...

Atipik olan turnuvanın gidişatı yani Federersiz oluşuydu.(bunları ben mi yazıyorum, şaka)
Son 8 yılda 7 final oynamış 6sını kazanmış bir oyuncunun yokluğu, turnuvada bir şey eksik hissi yarattı bende. Maçları mümkün mertebe canlı izleyip, tekrarlarını mutlak seyrettikten sonra oluşan kanaatim budur. Gereğinden fazla rahattı Nadal, Soderling maçında 5-0 geriye düştüğünde ise kendi oyun karakterine en uygun şeyi yaptı ve geri döndü.
Rafa zorlandığı (mücadeleye zorlandığı) zaman oyunun seviyesini yükseltiyor. Tie-breakleri ve servis kırma puanlarını daha iyi oynuyor çünkü motivasyonunu arttırıyor maçların geri kalanında ise maçı kazanacak kadar iyi oynadı tüm turnuva boyunca. Bu turnuvada kimse Rafa'yı zorlamadı, zorlamak da istemedi sanki. Federer'i bence antipatik yapan şey (her maçı her koşulda kazanma ihtimali) bu talihsizlik Nadal'ın da başına gelecek gibi eğer birisi Nadal'ı yenebilirim inancı ile korta çıkana ve en zoru Nadal da pes edene kadar.
US Open konsantasyonu gerçekten anlaşılabilir bir şey aslında Nadal için, kariyeri hakkında soru işaretlerinin oluştuğu bir dönemde RG tekrar kazanmış ve yaşadığı sakatlıkların da yarattığı daha temkinli olma ihtiyacı ile iki slam arasına mesafe koyup, daha hazır bir şekilde US Open alıp kariyer Slam yapmak hedefi olduğu kansı yaratıyor bende.

ATP de bir şey eksikti o da Nadal, şimdi yine bir şey eksik ya eski Federer ya da yeni bir Nadal :)

(Erman Tüneri, bu durumda Federer'in Wimbledon zaferleri RG zaferi de sayılır mı? Zira Nadal'ın RG zaferleri yıllarca Wimbledon zaferi sayılmadı)

kirpi dedi ki...

Rekabetsizlik en fazla Nadal'a zarar verir zaten. Çünkü Nadal rekabetten beslenen bir isim ve rekabet olmaması onu hedefsiz yapar. O yüzden biraz kaybetmesi, önüne yeni rakipler çıkması ve onu zorlamaları Nadal için de iyi olacaktır. Ama kötü olan şu ki Nadal kaybettiği rakiplere karşı çözüm geliştirme konusunda çok çok iyi. Aynı oyuncuya üst üste 3 kereden falza kaybetmiyor neredeyse. Yine de şimdilik endişeye gerek yok, hem Federer geri dönecek hem de yeni oyuncular gelecektir. Bu boşluk fazla sürmez..

Kendi dedi ki...

Bu yorumu daha çok Novak ve Murray'nin beklenen rekabeti yaratamamaları ve RG esnasında McEnroe'nin Soderling'i dünyanın gelecekteki 1numarası olarak lanse etmesi üzerine yazdım,sitem ve ironi olarak.
Rafael ile Roger arasındaki en temel fark, Nadal'ın kendini, oyununu sürekli geliştirmesi.( Roger'ın kariyerinde eksik bir şey kaldı mı bilmiyorum sanırm True slam eksik, ama bu hedeften de doygunluk nedeniyle uzak görünüyor, oysa Nadal'ın hala yakalamsı gereken bir Federer var oyun açısından değilse bile kariyer açısından) Mevcut koşullarda Nadal rekabeti olmasaydı Roger'ın slam sayısı sanırım en az 2 tane daha fazla olurdu. Ama Nadal kariyerini biraz da Roger'a borçlu, tam da sizin bahsettiğiniz rekabet seven yapısı nedeniyle. Tenis dünyasına bir Federer'in daha gelme ihtimali az ama Federer ile birlikte Nadal gibi bir oyuncunun gelmesi daha da az. Bu rekabet bu sporun ve buna şahitlik eden bizlerin büyük şansı AMA BU REKABETİ It's the brain against the body olarak niteleyenlere de tahammül dahi edemiyorum. Kaybettiği çeyrek final sonraasında basın toplantısında en son soruya oyunculara biraz saygı duyun diye veryansın ediyordu.
Birbirine bu kadar saygılı bir oyuncu topluluğuna rağmen öyle yorumlar var ki eski oyunculardan, inanamıyorum bazen.
Benim tercihim tabi ki eski Federer ve Nadal'dan yana.

kirpi dedi ki...

Birbirlerini grand slamlerden eleme durumlarina bakarsaniz, Nadal olmasaydi Federer'in muhtemelen 6 slam kupasi daha olacakti, Nadal'in ise 2 tane daha. Benim Nadal ile ilgili endisem Avustralya Acik'i kazandiktan sonra kendisini hedefsiz hissetmis olmasi ile ilgili yaptigi bir yorumdan ileri geliyor. Gerci o donem morali zaten bozuktu ailevi nedenlerden ve olumsuz dusuncelere daha acikti ama bu yine de "tukenmislik sendromu"na yakalanma olasiligini arttiriyor. Ama arada amcasi onu tekrar motive etmis midir, yeni ve egcerli hedefleri onune koyabilmis midir bilmem. Cunku su var ki Nadal Federer'in rekorunu gecebilcegine inanmiyor. Eger US Open'i kazanirsa her onemli odulu bir kez kazanmis olacak (olimpiyat madalyasi dahil, Federer'de bu yok). True Grand Slam yapabilecegine de inandigini dusunmuyorum. Haliyle hedefsiz kalmasi mumkun, o nedenle iyi motive edilmesi gerekli bence.

Erman Tüneri dedi ki...

Sence sayılır mı =) Bence sayılmaz aslında bu soruda ironi eger sayılsa 7 yılda 6 kere kazandıgı Wimbledon a bakarak hiç deilse en az 3 tane RG kazanması gerekirdi sadece bu sayı 1 ayrıca eminim ki finalde Nadal olsa yine kazanamayacaktı =) zaten Federerde sonda 6-7 ayda düşüş var bir anda bitecegini zannetmiyorum zaten en az 3 gs daha kazanacagını düşünüyorum USOpen ile buna baslayacagını umuyorum umarım olede olur =)