Mart ayında İrlanda'ya feci şekilde elenmemizin ardından, tekrar 3. grupta Uganda, Kongo, Mozambik gibi ülkelerle ücra yerlerde oynamamak için, cuma günü başlayıp pazar günü sona erecek seride Eastbourne'in çim kortlarında Büyük Britanya ile karşı karşıya geleceğiz.
Rakipte kadro açıklandı. Ülkenin 1 ve 2 numarası Andy Murray ile Alex Bogdanovic oynamayacak. James Ward ve Jamie Baker teklerde oynayacak. Colin Fleming ve Ken Skupksi çiftler maçını oynayacak, ki iyi çiftler takımlarındandır kendileri. Alexander Ward ise 5. oyuncu olarak kadroda. 20 yaşındaki genç, 3-4 hafta kadar önce bir çim kort turnuvası olan Nottingham'da çeyrek final oynamıştı.
Bizim kadromuz belli değil henüz ama nasıl olacağını tahmin etmek de çok zor değil. Marsel İlhan (kesin) ve Haluk Akkoyun (büyük ihtimalle) tekler maçlarını oynayacaklar. Çiftlerde Marsel yine yorgunluk durumuna göre oynayabilir ve oynayamaz, orası belli olmaz pek. Marsel, bu sene 2 kez oynadığı James Ward'a 2 maçta da kaybetmişti. Ama bu kez biraz daha formda olarak geliyor. Ward da 3 hafta önce Eastbourne'de wild-card ile oynayıp çeyrek final yapmıştı ama Marsel'in Wimbledon'daki koşusu kesinlikle daha etkileyiciydi. Genelde dikkatimi çeken bir şey, Marsel'in medyanın ilgisinin - eğer kazanırsa - üstünde olacağı kendi çapında oynadığı büyük maçlarda her zaman daha iyi. Britanyalılar ise son senelerde Davis Cup'ta feci bir düşüşte olduklarından çok stresliler. Kadroları da genelde genç oyunculardan oluşuyor ve tenisin popüler olduğu bir ülkede baskıyı üzerlerinde çok yoğun hissediyorlar. Bu yönden avantajımız var.
Marsel, eğer Ward'u geçerse vasat bir oyuncu olan ve oyunu çime uygun olmayan Jamie Baker'i de rahatlıkla geçecektir. Marsel'in 2 maçını kazanması demek, baskıyı Britanya'nın genç oyuncusu Baker'in üstüne atmak demek. Neden mi? Çiftler maçını çok büyük bir sürpriz olmadığı takdirde kaybedeceğiz. James Ward, bizim iki numaralı oyuncumuz (ben Haluk Akkoyun diye tahmin ettiğimi söylemiştim) karşısında galibiyet çıkaracaktır. Eğer Marsel pazar gününe 2-1 geriye girdiğimizde günün ilk maçını oynarsa ve kazanırsa (ve bu Ward'a karşı olursa) seri 2-2 olacak ve serinin son maçında Baker, bizim 2 numaralı oyuncumuza karşı oynayacak. Büyük Britanya takımı, mart ayında Litvanya'ya kaybettiği seride yine 5. maça kalmıştı. Bu kez orada 2 numara olarak Baker yerine Daniel Evans vardı ve 18 yaşında, sıralamada ilk 400'de bulunmayan Grigelis'e 5 set sonunda mağlup olmuştu baskıyı kaldıramayarak. 5. maça kalması durumunda zaten iyi bir oyuncu olmayan Baker, bu baskıyı kaldıramayabilir. Bizim ikinci oyuncumuz da heyecanlı, stresli olacaktır tabii ama bu seride kaybedecek daha çok şeyi olan taraf Büyük Britanya. Ayrıca eğer Haluk oynarsa, ki kendisi 29 yaşında ve yurt dışında çok olmasa da yurt içinde çok fazla maç oynamış ve tenis kariyeri uzun biri. Bu baskıyı kaldırması çok çok zor olmayacaktır.
Haluk'un 2 numaralı oyuncu olacağını düşünmemin iki büyük sebebi var. Birincisi, kendisi Türkiye takımının tarihinde en çok maç kazanan oyuncu ve yıllarca emek verdikten sonra kariyerinin sonlarında böyle büyük bir seride oynamayı hak ediyor. İkincisi, çim kortta oynanacak maçlarda 1.93'lük boyu özellikle servislerde avantaj olabilir... Tabii bu kadar ümitvar konuşmama rağmen şansımızın çok az olduğunu düşündüğümü söyleyeyim. Baştan beri her şeyi lehimize kurguladığımızda bile, her şey lehimize gelişse bile "favoriyiz" diyemiyoruz. Neticede Marsel dışında güvenilir bir oyuncumuz yok maalesef. Tahminim seriyi 3-2 Britanya'nın kazanacağı yönünde. Eğer bir sürpriz gerçekleştirip Britanya'yı bir alt kümeye itip, kendimizi de kurtarırsak harika bir iş başarmış oluruz. Başta Marsel olmak üzere tüm takımımıza şimdiden başarılar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder