14 Şubat 2010 Pazar

Haftanın Finalleri

ATP'de 3, WTA'de 2 olmak üzere, bu hafta toplam 5 turnuva vardı. Hepsinde final eşleşmeleri belli oldu, hatta bir tanesinde şu an final karşılaşması oynanıyor. Kısaca değinelim...

Haftanın en prestijli turnuvası olan ve Marsel İlhan'ın da mücadele ettiği ABN AMRO Rotterdam'da final karşılaşması İsveçli Robin Soderling ve 2. turda 6-4'lük iki setle Marsel İlhan'ı mağlup eden Mikhail Youzhny arasında oynanacak. Youzhny'nin yarı finalde dün Djokovic'e karşı oynadığı ve 2 tie-break sonucunda kazandığı maçın büyük bölümünü izledim. Oyunundan etkilendiğimi söyleyebilirim. Geçtiğimiz sezon US Open sonrası Tokyo'da bir final oynamıştı uzun aradan sonra, şimdi bir kez daha final oynayacak. Zamanında kendisinden çok büyük şeyler beklenen bir oyuncuydu, şimdi artık 27-28 yaşında ve grand slam'lerde büyük başarılar kazanması (yarı final, final gibi) çok zor gözüküyor; ama bu onun iyi performans gösterdiğinde bu tarz turnuvaları kazanmasına engel değil. Yarı finaldeki rakibi olan Djokovic'in kendi standartlarının altında kalması da büyük etkendi tabii, Youzhny'nin bu final başarısında. Finalin diğer ismi Soderling ise, ilk turda Serra'ya kaybettiği ilk setin ardından, rakiplerine set vermedi. Ayrıca, çeyrekte Benneteau ve yarıda Davydenko'ya karşı çok iyi maçlar çıkarttı. Geçtiğimiz sene yakaladığı çıkış sırasında kendisinin hep abartıldığını düşünüyordum, ki bu seneye de Chennai ve Avustralya Açık'ta ilk tur yenilgileriyle başlamıştı. Lakin bu Rotterdam turnuvası onun kendine gelmesi açısından önemliydi. Ben hala kendisinin top 10 oyuncusu olduğunu düşünmüyorum, ama İsveçli'nin 'indoor hard' kortlarda turdaki en iyi oyunculardan biri olduğunu gerçeğini de kabul etmek gerekiyor.

San Jose'de 1 ve 2 numaralı seribaşları Andy Roddick ile Fernando Verdasco finalde karşılaşacak. İki oyuncu da yarı final maçlarını 3 sette kazanabildiler ve özellikle Roddick, vatandaşı Sam Querrey karşısında çok zorlandı. İlk seti 6-2 kaybettikten sonra, art arda 2 tie-break kazandı Roddick ve finale çıkmayı güçlükle başarabildi. Roddick'in maç boyunca tek bir servis kırma şansı dahi yakalayamadığını da söyleyelim. Verdasco ise, Avustralya Açık'ta Novak Djokovic'e karşı ilginç bir psikolojiyle oynayan Denis Istomin'i mağlup etti 3 sette. Istomin'in ilk ATP Tour yarı finali oldu bu. Ama ben kendisinde gelecek vaat eden önemli bir profil göremiyorum.

Toprak kortta düzenlenen Costa da Sauipe'de Lukasz Kubot fırtınası vardı hafta boyunca. Klasmanın 56 numarası olan 28 yaşındaki Polonyalı, hem teklerde hem de çiftlerde finale yükselme başarısını gösterdi. Ve bunu çok ama çok zor şekilde yapmayı başardı. Neden mi? Perşembe günü yağmur dolayısıyla Brezilya'da hiçbir maç oynanamadı. 2. tur maçını o gün oynayacak olan Kubot'ın maçı, haliyle cuma gününe kaldı. Cuma sabahı önce 2 numaralı seribaşı Albert Montanes'i 6-2 6-2 ile geçti Kubot. Ardından çiftler çeyrek finalini partneri Marach ile 6-3 6-1 kazandı. Son olarak da akşam seansında tekler çeyrek finali maçını oynadı ve İtalyan Fognini'yi 6-3 6-1 ile geçmeyi başardı. 1 günde 3 maç ve kaybettiği oyun sayısı sadece 12... Gerçekten inanılmaz. Cumartesi gününe, cumadan kalan 3 maçın yorgunluğuyla giren Kubot, tekler yarı finalinde Andreev'e karşı ilk seti 6-2 kaybetmesine rağmen, maçın geri kalanında çok iyi bir oyun ortaya koyarak maçı 3 sette almayı başardı. Yine arkasından çiftler yarı finali için korta çıktı ve onu da 2 sette kazanmayı başardı. Kubot'un tekler finalindeki rakibi, turnuvanın 1 numaralı seribaşı Juan Carlos Ferrero olacak. Dünyanın eski 1 numarası olan Ferrero, dün 30. yaş gününü kutladı Carlos Berlocq'a karşı kazandığı çeyrek final maçı sonrası. Ferrero, cuma gününü Kubot'dan farklı olarak tek maçla geçti ve dün de wild-card'la yarı final gören Ricardo Mello karşısında fazla kortta kalmadan kazandı. Favori Ferrero kağıt üzerinde, ama buralara kadar ne şekilde geldiği ortada olan Kubot'un kazanması da sürpriz olmayacaktır. Çiftler finalinde ise, Kubot/Marach çifti, 2 numaralı seribaşı olan Cuevas/Granollers çiftine karşı mücadele edecekler.

Bu hafta WTA'deki 2 turnuvadan 1'i olan Paris'te finalde Dementieva ile Safarova karşı karşıya gelecek. Dementieva, yarı finalde Oudin karşısında, Safarova da Pennetta karşısında ilk seti kaybettikten sonra maçlarını kazanmayı başardılar. Finale yükselmeyi başaran iki oyuncu da sevdiğim, beğendiğim oyuncular. Öğleden sonrası için iyi bir alternatif, bu final maçını izlemek. Hafta boyunca turnuvayı yayınlayan Eurosport, final maçını da veriyor tabii...

Yazının başında, şu an final maçı oynanıyor dediğimiz turnuvada, Pattaya City'de, turnuvanın 1 numaralı seribaşı olan Vera Zvonareva ilk seti 6-4 ile kazanmış durumda, Tamarine Tanasugarn karşısında. Haftanın en arka planda kalan turnuvasıydı diyebiliriz sanırım bu turnuva için. Genç umutlardan Sesil Karatantcheva yarı final oynadı burada, o dikkat çekiciydi. İpek'in eski çiftler partneri Shvedova yine diğer bir yarı finalistti, ki Zvonareva'ya karşı oynadığı yarı finalde set almayı da başardı.

Haftanın finalleri;

Rotterdam / Robin Soderling-Mikhail Youzhny
San Jose / Andy Roddick-Fernando Verdasco
Costa da Sauipe / Juan Carlos Ferrero-Lukasz Kubot
Paris / Elena Dementieva-Lucie Safarova
Pattaya City / Vera Zvonareva-Tamarine Tanasugarn (Zvonareva 6-4 3-2*)

Hiç yorum yok: