Bugün Davydenko çok da kötü değildi ama ikinci servisler başına dert oldu. Sadece %30'la puan çıkartabildi ikinci servislerinden. İyi bir returner diyebiliriz, ki onda da bugün pek iyi değildi. Maç boyunca Federer'in servisinde tek bir servis kırma puanı dahi göremedi. Kendi oyununu oynamaya çalıştı ve çoğu zaman olduğu gibi yine Federer'e karşı yetmedi bu. Federer, 17. karşılaşmalarındaki 15. galibiyetini çıkardı. Ünvanını korumak için gideceği Avustralya Açık'tan önce de bir kez daha hala "burada" olduğunu gösterdi. Oynadığı son 5 resmi turnuvanın 4'ünden şampiyonluk çıkarmayı başardı ve kaybettiği o tek maçta da Monfils'e karşı 5 maç puanını harcamıştı. Mutlaka, Avustralya'da işi bu kadar kolay olmayacak. İyileşmiş ve tarih yazmak isteyen bir Nadal, Hopman Cup'ta iyi bir grafik tutturmuş olan Djokovic, en büyük rakipleri. Geçen senenin finalisti Murray ve bu seneye çok iyi başlayan Soderling de karşısına dikilecek isimler olacaklar.
Brisbane'de izleyemediğim finali Kvitova, Petkovic karşısında çok rahat kazanmış. Skor, 6-3 6-1. Petkovic'i Groth ve Bartoli maçlarında çok sağlam bulmuştum. Final maçında o mu kötü oynadı, Kvitova mı çok iyiydi bilmiyorum ama Kvitova'nın Wimbledon sonrası felaketten sonra off-season'ı iyi geçirdiği kesin. Bu formunu Avustralya'ya taşıyabilecek mi, göreceğiz.
Burada erkekler de var, unutmayalım. İlk iki seribaşı Roddick ve Soderling, kaza yaşamadan finale kadar geldiler. Sezon başı için oldukça sıkı bir maç bizleri bekliyor olacak. İkisi de iyi oynuyor şu an ama Soderling bir adım daha önde bana göre. İkisinin de servisleri muazzam ama iş rallilere geldiğinde Roddick'e göre çok daha fazla güç üretebilen bir Soderling var. Ayrıca burada kortlar epey hızlı, ki bu da Soderling için bence daha büyük avantaj. Son olarak Soderling'in bu maçı kazanması halinde yeni açıklanacak klasmanda 4 numaraya yükseleceğini böylece Avustralya Açık'ta da ilk 4 seribaşı arasına girmeye hak kazanacağını belirtelim. Geçen sene de bu fırsatı ele geçirmiş ve değerlendirmişti. Ama ilk turda Granollers'e elenerek hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu sefer böyle bir şans yakalarsa, o kadar cömert olmayacağına eminim.
Chennai'de final belli oldu: Wawrinka-Malisse. Malisse, ilk turda Marsel'i yendikten sonra devamını getirdi. Önce Robert'e sadece 4 oyun, sonra Phau'ya sadece 2 oyun bıraktı. Yarı finalde de Nishikori'yi yenen Tipsarevic'i bir set geriden gelerek mağlup etti. Malisse'in bu turnuvada zaten genel olarak iyi sonuçları var. İyi de kura çekip, iyi de oynayınca, ki potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz, finale gelmesi büyük sürpriz olmadı. Turnuva öncesinde bana sorsanız büyük sürpriz derdim dürüst olmak gerekirse. Zaten burada Marsel'in ciddi şansından, Malisse'in kötü formundan bahsediyorduk ama ilk iki maçından sonra anlaşıldı ki, formunu geri bulmuş bir Malisse var. Yani turnuva ilerledikçe Malisse'in "sürpriz" etiketi, en azından benim için kaybolmaya başladı. Finalde oynayacağı Wawrinka düşe kalka geldi diyebiliriz. İlk turlarda zorlandı, set de bıraktı. Ama yarıda Berdych'i çok rahat geçti iki sette. Yarınki finalde favori mutlaka Wawrinka olacak ama ben Malisse'in kazanacağını düşünüyorum.
4 yorum:
Yüce rabbım o elleri raket ve kupa tutsun diye yaratmış.
Eline bu kadar yakışanı gelmedi, daha da gelmez.
AO 2011 'i de kaldırdığını görücez inşaallah:))
federer kupa ısırsa nasıl görünür diye düşünmüşümdür hep...
"Final maçında o mu kötü oynadı, Kvitova mı çok iyiydi bilmiyorum"
ben bu maçı seyrettim kvitova gerçekten çok güzel oynadı.
Bir de bütün solaklar yetenekli mi olmak zorunda?
değil. mesela ben :(
Yorum Gönder