Gelin itiraf edelim (üstada selam), bu blogda her zaman erkek tenisini kadın tenisine üstün gördük. Kadın tenisini, WTA'yı küçümsedik. Onların oynadığı tenis mi dedik... Ayrımcılık yaptık, onları hor gördük, onların oynadığına oyun değilmiş muamelesi yaptık... Pişman mıyız? Değiliz! Kusura bakmasın hanımlar ama erkekler tenisinden aldığım zevki alamıyorum kadın tenisinden. Üstelik bir erkek olarak. Öhöm, neyse... Bu sefer onlara bir güzellik yapalım ve kadınlar turnuvalarıyla başlayalım.
Sydney ve Hobart'ta turnuvalar var WTA'de. Sydney'de ağır toplar toplanmış. 1 numaralı seribaşı Wozniacki, 2 numaralı seribaşı Zvonareva. Dünya sıralamasının da tepesinde bu ikili. Dün Hong Kong'da hazırlık maçı oynadılar ve sıkı durun... Zvonareva dümdüz etti bizim İskandinav kızını 6-1 6-0 ile. THY anlaşmaları falan hoş şeyler ama biraz da tenis oynamak lazım tabii. Şurada 1 hafta kalmış turnuvaya, senden bir şeyler bekliyoruz kızım, ayıp değil mi?
Clijsters, Stosur, Schiavone, Jankovic, Azarenka ve Li Na da burada. Sağlam kadro demiştik. Seribaşı olmayan isimler de çok iyi. Kadınlar tenisi zaten tahmin edilmesi mümkün olmayan bir şey. Üstüne birbirine bu kadar yakın oyuncular bir turnuvada toplanınca her şey olabilir. İlk turdaki bile çoğu eşleşmede kim kimi yenerse şaşırmamak gerek. Clijsters ve Zvonareva iyi iş yaparlar diyip geçeyim, çok fazla riske girmeden.
Hobart'ta daha zayıf bir tablo var. 1 numaralı seribaşı Bartoli. İlk turda Safina ile oynuyor. Yazık ama Safina'ya da. Kız sıralamada bir düştü diye her turnuvada ilk turlarda en zor isimlerle oynamaya başladı. Geçen hafta da 1 numaralı seribaşı Wickmayer ile oynamıştı ilk turda. WTA bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor sanırım.... 2 numaralı seribaşı Pavlyuchenkova, Mattek-Sands ile oynuyor ilk turda, bu da zor maç. Kimiko da burada oynuyor. İlk turda rakibi Kerber, çok zor sayılmaz. Ve iki prensesim. Johanna Larsson ve Jarka Groth. İlk turda eşleşmişler. İkisine de kıyamıyorum. Birbirine tercih edemiyorum. 3 sete gitsin, sonunda Prenses Süreyya tur atlasın. Evet, Hobart eyyorlaması da bu kadar.
Kadın tenisini pek sevmediğimizi yukarıda yaptığımız yorumlarla da perçinledikten sonra erkeklere geçelim. Sydney turnuvası karma bir turnuva. Erkeklerde de var yani. Ama erkekler tablosu kadınlarda olduğu gibi sağlam değil zira erkeklerde zirve oyuncular Avustralya'dan bir hafta önce dinlenmeyi tercih ediyorlar. 1 numara Querrey, 2 numara Baghdatis. Geri dönen Del Potro, Feli Lopez'i çekmiş. Lopez bu hafta "hastayım ben yeaa" diyip Anderson'a kaybetmişti Brisbane ikinci turunda. Tokyo'da oynadıkları maçı 2-3 ay önce 6-3 6-0 kazanmıştı Lopez. Ben nedense Del Po'nun kazanacağını hissediyorum ama 1 yıldır doğru dürüst tenis oynamamış adamın üstüne bahis de koyacak halim yok. Bir görmek lazım, nasıl vuruyor topa falan. Allah "yürü ya kulum" derse eğer Del Potro'ya, çeyrekte Baghdatis ile oynayabilir. Onun dışında Gulbis ve Troicki de burada ileri gidebilecek isimler. Belki bir de Istomin... Kurası fena değil. İlk turda Seppi, sonra Gasquet-Ebden galibi. Gasquet de Ebden'a kaybederse şaşırmamak lazım. Phau'ya karşı 6-1 5-2'den 6-1 6-7 6-7 kaybettikten sonra her şey beklenir.
Son turnuvamız Auckland. Burada kirpi'nin biricik prensi David Ferrer, 1 numaralı seribaşı. Muniiis, tatlııı, Rafa'yı da çok sever, değil mi David? İlk turu bye geçiyor. Sonra Kamke ile oynayabilir. Çeyrekte de Kohlschreiber. Güzel maç olur eğer olursa. 2 numara Almagro burada. Wild-card ile geldi. Geçen sene de wild-card alıp ilk turda 6-3 6-0 kaybedince organizatörler haklı olarak tepki göstermişlerdi ama bir şans daha verelim demişler. Kurası zor ama. İlk turu bye geçtikten sonra ikinci turda Hanescu-Anderson galibiyle oynamak zorunda kalacak. 6-0'lık set kaybetmez bu sefer tabii ama yine ilk maçtan elenirse çok şaşmamak lazım. Benim sevdiğim oyunculardan Bellucci, ki son zamanlarda soğudum biraz, sağolsun kendisi epeydir saçmalıyor... Her neyse işte o Bellucci de burada. Robredo ile oynayacak ikinci turda muhtemelen ilk turu bye geçtikten sonra. Zor kura. Son olarak dikkatimi çeken olası bir Nalbandian-Isner çeyrek eşleşmesi. Isner geçen sene kazanmıştı burada. Bu sefer sert kaya var önünde...
Bunun dışında erkeklerde Kooyong'da bir hazırlık turnuvası var. Berdych, Davydenko, Melzer, Verdasco, Tsonga falan oynuyor. Çok sağlam oyuncular var. Ama geçen seneden sonra "lanetli turnuva" etiketini yemiştir benden, kurtulamaz. Burada oynayan Del Potro ve Haas, sezonu kapattı daha sonra...
3 yorum:
Prensim David'in zeytin yesili gozlerini unutmussun. Olmamis...
arghhh, çok pis kaçırmışım. lanet olsun.
Yalniz Prens David dedikten sonra sunu yollamasam olmaz;
http://www.dvd.net.au/movies/s/03780-4.jpg
Yorum Gönder