Kadınlar yarı finallerinde Rogowska ile Ferguson, Molik ile Dokic karşı karşıya geldi. 2009 Amerika Açık ilk turunda zamanın dünya 1 numarası Dinara Safina'ya karşı harika oynayan ve galibiyeti kıl payı kaçıran Avustralyalı, bu sezonun özellikle ikinci yarısında berbattı. Bir türlü beklenen çıkışı yapamadı. Sophie Ferguson da belli bir seviyede seyreden 75-150 sıraları arasında gidip gelen vasat bir oyuncudur. Bu maçı yakın geçen iki sette Rogowska kazandı ve finale yükseldi. Merakla beklenen yarı final ise diğeriydi. Dokic bu yıl yaz ve sonbaharda muhteşem bir galibiyet serisi yakalamış ama sezonun sonunda tekrar düşüşe geçmişti. Molik ise genel olarak kötü bir yıl geçirdi birkaç turnuva haricinde. Molik'i geçen hafta bir challenger maçında gelecek vaat eden Macar raket Timea Babos'a karşı izlemiştim ve tek kelimeyle berbat bir maç oynamıştı. Burada gelen kolay Dokic galibiyeti benim için sürpriz olmadı bu sebeple. Final, Dokic ile Rogowska arasında. Dokic kazanacaktır ama Rogowska da wild-card'ı alacaktır diğer yollardan. Molik ve Ferguson için de bunu söyleyebilirim.
Erkeklerde biraz daha sürprizli gelindi yarı finale. Bizim Sam Groth, Carsten Ball gibi turnuvanın ağır topları yarı finali göremedi. 2010'u harika geçiren ve top 100'e yaklaşan Marinko Matosevic turnuvanın başında favorimdi. 25 yaşında olmasına rağmen bu sezon büyük bir çıkış yakaladı, gelecek sene dikkat edilmesi gereken isimlerden diye ekleyeyim. Bu turnuvada iyi iş çıkardı şu ana kadar. Hiç zorlanmadan finale kadar geldi. Finaldeki rakibi 1 numaralı seribaşı Peter Luczak olacak. Luczak 3 setlik maçlar oynayarak geldi buraya. İzleyebildiğim 1 maçı da olmuştu. İyi görünmüyordu oyunu pek. Dün de yarı finalde Matthew Ebden'ı 2-6 6-1 7-6(5) gibi yakın bir skorla geçebilmiş zaten. Matosevic bence kazanacak ama 5 setlik maçlara daha alışkın ve daha tecrübeli bir oyuncu olan Luczak gerçeği de önümüzde. Ama sonuç ne olursa olsun bu maçı kaybeden de wild-card'ı alacaktır bence...
2 yorum:
Tomic de aslında nasolsa wildcard alcağını düşündüğü için katılmamış deniyor turnuvaya. Zira turnuvanın başladığı gün bile 2 saat antrenman yapmış. Vermesinler de eleme oynasın gıcık
Vermeyecekler bence... Avustralya'daki federasyon da pek bayilmiyor bence kendisine..
Yorum Gönder